Çocuğunuzun Kreşe/Anaokuluna Uyum Sürecini Anne Babalar Olarak Nasıl Kolaylaştırabilirsiniz?
- Gözde ALPER
- 30 Ağu 2019
- 4 dakikada okunur
Çocuğu okul öncesi eğitime başlayacak ve ilk kez sosyalleşecek aileler güzel duygular ve heyecanın yanında birçok soru işareti ile kaygılanabilirler. Alışabilecek mi? Çok ağlayacak mı? Terk edilmiş hisseder mi? Arkadaşlarını sevecek mi? Öğretmenine alışacak mı? İlk günler nasıl olacak? Ben ne yapmalıyım?
Sevgili aileler, çocuğunuzun hayatındaki en önemli bireyler olarak, okula başlangıç sürecinin daha az sancılı olmasına dair tutum ve davranışlarınızla büyük etkiniz olacağını unutmayın. Eğitim hayatı boyunca sürdürülmesi gereken okul ve aile işbirliği, aynı dili konuşabilme ve benzer tutumlar sergilemeyi henüz ilk günler itibaren yakalayabilmeniz önemli.
Çocuklarınızın okula merhaba deme sürecinin mutlu olması, ilk kez sosyalleşeceği bu ortamda mümkün olduğunca iyi ve güvende hissedebilmeleri için dikkat etmeniz gereken bazı hususlar var.
· Okula başlama fikrine anne-baba olarak hazır mısınız?
Öncelikle sizin okula başlama fikrine kendinizi hazırlamış olmanız, çocuğunuzun hayatında önemli ve güzel gelişmelerin başlayacağını umuyor olmanız, çocuğunuzun okula uyum dönemini belirgin ölçüde kolaylaştıracaktır. Eğer siz gideceği okula güvendiyseniz, okul öncesi eğitimin birçok anlamda çocuğunuza faydalı olacağına emin olduysanız, çocuğunuz da bu güveni gerek konuşmalarınızdan gerek beden dilinizden hissedecektir.
· Okul fikrini çocuğunuzun anlayacağı ve cazip bulacağı bir dille ona açıklayın.
Çocuğunuzu yeni gireceği ortama dair mümkün olduğunca somut ifadelerle heyecanlandırmalısınız. Yeni oyunlar öğreneceği, kocaman bahçesinde koşup oynayabileceği, çokça arkadaşı olacağı, resimler yapacağı, şarkılar söyleyeceği kocaman bir okulun olduğunu ve artık bu okula gitmeyi hak ettiğini belirtebilirsiniz.
Burada okulu anne-baba işe gideceği için gönderileceği bir yer olarak değil, çokça eğlence için ve büyüyüp o okulda güzel şeyler başarabileceğine inandığınız için gideceği bir yer olarak sunabilmeniz önemlidir. Açıklama yaparken gerçek dışı vaatler vermekten kaçınmalısınız. Örneğin; havuza girmeyi çok seven çocuğunuza, o okulda her gün havuza gidildiğini söylemeniz ve bunun gerçekleşmemesi hayal kırıklığını ve güvensizliği deneyimlemesine sebep olabilir.
Ayrıca bazen çocuklar (özellikle önceden olumsuz okul deneyimi olan), “okul”, “öğretmen” gibi isimlendirmelerden de rahatsız olabilirler. Kocaman oyun evi, onunla ilgilenecek ablalar olarak da belirtebilirsiniz. Unutmayın, önemli olan bu fikre sempati duymasını ve iyi hissetmesini sağlamak olmalı.
· Fırsatınız varsa, başlayacağı günden önce okulu beraber ziyaret edebilirsiniz.
Okul fikri ile ilgili yeterince heyecanlandırdığınızı varsayalım, “Peki sen de görmek ister misin?” teklifini yapabilirsiniz. Burada çocuğunuz istemiyorsa ısrarcı olmamalısınız. “Sen bilirsin ama istediğin bir zaman uğrayabiliriz” deyip zorlamamak oldukça idealdir. Eğer bu soru karşısında heyecanlanırsa ve kabul ederse de öğretmeniyle tanışması, okulu gezmesi, bahçesini, oyuncakları gözlemlemesi uygun olur. Dikkat etmeniz gereken ise; okulda bulunduğunuz süreyi çok uzun tutmamak olmalıdır çünkü biraz oyuncaklarda, okulda, arkadaşlarda aklının kalması başlayacağı gün için sabırsızlanabilmesine olanak tanıyabilir.
· Okula başlayacağı zaman aralığını doğru belirleyin.
Biz yetişkinler olarak bile birden fazla değişime maruz kaldığımızda kaygılanabiliyoruz. Çokça yaşam değişikliğinin benzer zamana denk gelmesi çocuklar için kaygı vericidir. Örneğin, kardeşinin doğumundan kısa bir süre sonra çocuğun okula başlaması kendisini istenilmiyormuş gibi hissetmesine sebep olabilir. Ya da taşınma sürecinde okula başlayan bir çocuk ne tam olarak yeni evine alışabilir ne de okula adapte olabilir, süreç çok daha uzun sürebilir.
Aynı şekilde başlayacağı tarihe denk gelen basit de olsa bir hastalık süreci, başlangıç tarihi ile ilgili ufak değişiklik yapmanızı işaret eder. Kısaca mümkün olduğunca okula başladığı ilk günlerde fiziksel ve duygusal olarak sağlıklı olmalı ve hayatına katılan tek yeni değişiklik okul olmalıdır.
· Okula başladığı günlerde siz de okulda zaman geçirebilmeli/arandığında gelebilecek kadar ulaşılabilir olmalısınız.
Aşamalı alıştırma süreci, tüm çocuklar için en sağlıklı olanıdır. Aşamalandırmanın ne kadar süreceği ise çocuğun istekliliğine ve vereceği tepkilere göre değişmektedir. Örneğin bazı çocuklar ilk gün 1 saat okulda zaman geçirip yarın yine gelmesi mesajlarıyla uğurlanırken, bazı çocuklar gitmek istemeyebilir ve bu süre biraz daha uzatılabilir. Bazı çocuklar hemen arkadaş arayışına geçerken, bazı çocuklar ise kendi akranlarına karşı nasıl sosyalleşeceğini henüz bilmediği için tedirginlik duyar ve öğretmeniyle birkaç gün daha bireysel zaman geçirmeye ihtiyaç duyar. Elbette her çocuk farklıdır fakat genel olarak okul öncesi dönem çocukların verdiği tepkilere bakıldığında, ortalama 1 hafta ile 1 ay arası değişen bir alışma süreci olabilir. Bu süreçte anne veya baba dahil olamıyorsa, güvendiği ikincil bakıcılar gerektiğinde okulun bekleme alanlarında vakit geçirebilmeli ya da aranıldığında okulda olabilmelidir.
· Okula başlama günü öncesi okuldaki yetkili kişileri çocuğunuz hakkında bilgilendirin.
Erken çocukluk döneminde çalışan eğitimciler elbette deneyimleri sayesinde çocuklar ile çok daha hızlı ve doğru yoldan iletişim kurabilirler fakat çocuğunuzu en iyi siz tanıyorsunuz ve sizden alınacak tüyolar adaptasyon sürecinde oldukça işlevsel olacaktır. Çocuğunuz neleri sever? Nelere güler? En çok neyden kaygılanır? Hangi oyuncaklar hoşuna gider? Müzikten hoşlanır mı? Hayvanlar mı daha çok ilgi alanına girer yoksa arabalar mı? Ağladığında sakinleştirme yolunuz nedir? Tensel temas onu rahatlatır mı yoksa rahatsız mı olur? Akranlarıyla arası nasıldır? Aklınıza ne geliyorsa, okulu bilgilendirmelisiniz ama mümkünse çocuğunuzun yanında değil.
· Olumlu gelişmelerini yüksek sesle dillendirin. Olumsuz konuşmaları yapmayın/duymasına izin vermeyin.
“Biliyor musun babası, bugün kızımız yeni arkadaşlarıyla tanıştı.” gibi güzel cümleleri istediğiniz her yerde herkese dillendirebilirsiniz fakat “Bugün de çok ağladı, alışamayacak galiba” kaygısını çocuğunuz hissetmemeli, duymamalı. Bazen anne baba okul konusunda hemfikir olsa dahi çok küçük olduğu için kaygılanan aile büyükleri olabilir. Önceden bu konuda uyarmanız etkili olacaktır.
· Vedalaşmaları uzun tutmak, dramatikleştirmek tehlikelidir.
Eğitimciler artık çocuğunuzun yalnız da durabileceğini ve sizin okulda beklememeniz gerektiğini size belirttiklerinde dikkat etmeniz gerekenler var. Asla okuldan kaçarak gitmeyin. O sırada oyuna dalmış çocuğunuza dahi mutlaka gidiyor olduğunuzu ve ne zaman gelip onu alacak olduğunuzu (saat şuraya gelince/öğlen yemeğini yedikten sonra/uykudan kalktıktan sonra gibi) mutlaka belirtin. Vedalaşmayı uzun tutmanız çocuğunuzun ilgiyi size yönlendirmesine ve geri adım atmasına sebep olabilir; kısaca gidiyor olduğunuzu, geleceğinizi, onu sevdiğinizi belirtin, “İyi eğlenceler” diyerek okuldan ayrılın.
· Okul ile ilgili çocuğunuza yönelteceğiniz sorulara dikkat edin.
“Okul nasıldı? Öğretmenini sevdin mi? Arkadaşların ile oyuncağını paylaştın mı? Uyudun mu? Yemek yedin mi?” gibi sorular hep okulun çocuklara “sıkıcı” gelen kısımlarına yöneliktir. “Okulda en çok neyi sevdin? Öğretmeninin saçları ne kadar uzundu değil mi? Bugün hangi değişik oyuncaklarla tanıştın?” gibi çocuğunuzun ilgi alanına girecek ve olumlu kısımlarını düşünmesine sebep olacak sorular sorun.
Ayrıca sabahları “Hayır” deme fırsatı olan “Okula gidelim mi?” sorularından mümkünse kaçının. Burada biraz daha emrivaki davranabilmek etkilidir; “Haydi bakalım okula gitmek için hazırlanma vakti. Ne giymek istersin?” gibi.
….
Her çocuğun yeniliğe uyum sürecinin farklı olduğunu unutmayın. Bazen çocukların ilk günlerde çok istekli olsalar ve kolayca el sallayıp gruplarına girebilseler dahi, birkaç gün sonra (okul onlar için monotonlaştığında) geri adım atabileceğini unutmayın. Kaygılarınızı, gözlemlerinizi ve çocuğunuzun ihtiyaçlarına dair süreçte aldığınız sinyalleri okul ile mutlaka paylaşın ki işbirliği içerisinde daha sağlıklı bir adaptasyon süreci gerçekleşebilsin.
Korkmayın, güvenin, zaman verin ve çocuğunuzun olumlu/olumsuz tüm duygularını duyuyor olduğunuzu ona hissettirin; üstesinden gelebileceksiniz.








Yorumlar