top of page

Benim Olmadı, Onun Olsun

  • Gözde ALPER
  • 1 Şub 2019
  • 1 dakikada okunur

"Benim olmadı, onun olsun." "Ben yapamadım, o yapsın."

Cümlelerini sıkça duyuyorum ailelerden. Her ne kadar iyi niyetle söyleniliyor dahi olsa; çocuğa, geleceğine, seçimlerine, kişilik gelişimine yön verme durumu olduğu apaçık. Babası doktor olamadı diye, sınav puanı da iyiyse çocuğun hemen tıp tercihi yazdırılır. Annesi enstrüman çalmayı bilmeyen çocuk, belki spora yatkınken keman çalmaya zorlanır. Bu gibi ailenin istediği/ yönlendirdiği gibi yaşamını şekillendirmeye çalışan çocuklar hep yetersiz, mutsuz ve "eksik" hissederler.

İki bez bebekle çocukluk dönemini geçirmiş bir anne, çocuğuna çeşit çeşit oyuncaklar alır. Orta yaşına kadar araba sahibi olamamış bir baba, çocuğu 18'ine basar basmaz araba hediye eder. Geçmişinde sahip olduklarına ya da olamadıklarına dair içinde ne kadar ukte varsa anne babanın, çocuk o kadar çok maddi ödüller alır, o kadar çok ister, o kadar da minnet duymayı bilemez. Bu gibi aileler de tahmin edilebileceği üzre, çocuklarının az ile yetinebilmesinin, küçük şeylerden mutlu olabilmesinin önüne geçerler. Oysa çocuğun henüz ilk yaşlarından emek vererek elde ettiğinin hazzını yaşayabilmesi, doyumsuz olmaması, sonuç odaklı değil süreç bilinçli olması çok daha önemlidir. Ailelerin örtük bir şekilde kendilerini çocuğun üzerinden gerçekleştirme isteğini ve davranışlarını son derece tehlikeli buluyorum.

Lütfen çocuklarınızın seçimlerine, tercihlerine, mutlu olabilmesi yönünde attığı adımlara saygılı olun ve lütfen küçük şeylerle mutlu olabilen, bekleyebilen, hep daha fazlasını elde etmeden de keyiflenebilen bireyler yetiştirin.


 
 
 

Commentaires


bottom of page